17 Mart 2012 Cumartesi

" AH BİR ZENGİN OLSAM…"



Damdaki Kemancı

" AH BİR ZENGİN OLSAM…"



Bu yazıyı hâlihazırda zengin olanlar okumasın. Gönlü zengin olanlar okuyabilirler. Zannımca bir şey kaybetmezler.
Eski zaman hikâyelerinde, masallarda zenginliğin nasıl tarif edildiğini anımsayalım. Koca koca saraylar, içi çeşit çeşit paha biçilmez mücevherle, dolu hazine odaları… Altın, gümüş, elmas, yakut, pırlanta, yeşim, inci…
Bütün bu değerli nesneleri günümüzdeki alım güçleriyle hayal etmeyin ama… Demek istediğim şu; Yumruk kadar bir elmasla belki bugün bir uçak satın almanız mümkün. O vakitler öyle bir elmasla beş yüz deve satın alındığını varsayalım. Fakat gelin görün ki beş yüz değil bin deve de bir araya gelse bir uçak gibi uçamıyor. O yüzden o zamanın zenginliğiyle günümüzün zenginliği pek benzemiyor birbirine.
Yine geçmişe dönelim. Bir zenginin sarayında neler var? O zamanlar insanların yiyip içebildiği ne varsa en iyisi… Tatlıysa bal, pekmez, reçel meçel, baklava, börek, şu, bu… Çocuğa masal diye anlatsanız; “Dondurma yok mu dondurma? Diye sorar… “Yok, çocuğum o zamanlar dondurma. Elektrik bulunmamış. Buzdolabı, soğuk zinciri falan hak getire… Belki kar getirip dağlardan pekmezle karıştırıyorlardır. O kadar.”
Çocuğa bile çekici gelmiyor içinde dondurma bile olmayan bu zenginlik. Yetişkinler; “Aman dondurma da eksik olsun.” Diyebilir. Ama onlara da şunu söylemek lazım; “ Bir de bunun kışı var.” Koca koca yetmiş seksen odalı saralar dedik… İyi de kış olunca ısıt bakalım o koca sarayı… Elektrik yok, doğal gaz yok, kombi yok, kalorifer yok, klima yok… Beş yüz tane deve, bir de koca saray var. Ocak ayında hayrını görün… Şömineyle, mangalla, sobayla ısınan sarayda, dişlerin takırdaya takırdaya uyu uyuyabilirsen. Ateşe yüzünü dönsen sırtın üşür, sırtını ısıtsan yüzün donar.


Yani bugün zengin olmakla bin yıl önce zengin olmak arasında çok fark var. Uçak yok demiştik. Bir yerden bir yere o beş yüz develik kervanla gideriz artık. Tatil köyü yok, otel yok… Hanlar, kervansaraylar var ama oralarda da henüz yıldız yok. Tabii ki yıldız olmayınca havuz, jakuzi, jetski gibi konforlardan da yoksun oluyorsunuz. Belki Spa ve masaj olayını çözüyorlardır bir biçimde o zamanlar da. O kadarını bilemeyeceğim…
 Bırakın bin sene öncesini, Joseph Stein’ın romanından Jerry Bock’ın besteleriyle 1971 yılında müzikal olarak sahneye uyarlanan Damdaki Kemancı, 1905 yılında çarlık dönemi Rusya'sında geçer. Sütçü Tevye zenginlik hayallerini bir şarkıyla dile getirir. O şarkıda da yaklaşık yüz yıl öncesinin zenginlik anlayışını kavrayabiliyoruz;

Ah bir zengin olsam,
Yayda dido daydo, daydo dido daydo bom
Her Allahın günü bidi bam
Yan gelir yatardım ben
Çalışmazdım böyle
Yayda dido daydo, daydo dido daydo bom…

Evet… Zenginliğin birinci kuralı yüzyıl önce de bu, çalışmamak… Bu günümüze uyuyor. Ama şarkının ve zenginlik hayallerinin devamı başka… Şehrin tam ortasında bir düzine odası olan bir ev yaptırırım der, Sütçü Tevye. Evin özellikleri de ilginçtir. Üst kata çıkan uzun bir merdiven bir de alt kata inen… Bir de hiçbir yere gitmeyen merdiven, sadece gösteriş için…
Sonra da avlusunu tavuklarla, hindilerle, kazlarla ve ördeklerle dolduracak Sütçü Tevye. Bu hayvanlar bağırınca da gelip geçenler, “Vay be; demek burada zengin bir adam yaşıyor…” diyecekler… Günümüzden bakınca mütevazı bir hayal…

Bugün yeterince zengin olan biri parayı bastırıp uzaya bile gidebiliyor… Günümüzde bırakın hayallerin neredeyse gerçeklerin bile sınırı yok. Dünyayı karış karış gezebilirsiniz. Kendinize bir yat, bir yalı hatta bir ada bile satın alabilirsiniz yeterince zenginseniz. Devlet Başkanı olabilirsiniz… Çok zenginler mi Devlet Başkanı olur, Devlet Başkanlığı mı zenginlik getirir? 
Bu tavuk ve yumurta meselesi gibi tartışalı bir konu…
Evet, dünyada bunları yapabilen zenginler var. Onların sayıları birkaç bin kişi kadar…  Tabii ki bunun da bir bedeli var. O birkaç bin kişinin rüya gibi hayatlar yaşayabilmesi için birkaç milyar insanın açlık çekmesi gerekiyor. Her yıl birkaç yüz bin kişinin açlıktan ölmesi şart. Geri kalan ne aç ne tok zar zor yaşayan birkaç milyar insan da onlar zengin olsun diye birbirlerini öldürmeli… Birkaç yüz milyon kişi de bir gün çok zengin olacaklarının hayaliyle her türlü ahlaksızlığı yapmalı.
Ben bir gün zengin olma ihtimali olmadığını bilenlerdenim. Bana göre yüklüce sayılacak bir miktar paranın elime geçmesinin de tek ihtimali Sayısal Loto falan gibi şans oyunları… Kırk yılda bir, bir kolon oynadığım oluyor ama herhangi bir şey çıkmadı bugüne kadar. Çok param olsa ne yaparım diye hayal kurduğum oldu arada bir. Onu al, bunu al, oraya git, buraya git… Eee? Belki de insan hayal kuramadığı için zengin olamıyor… Ya da gerçekleri gördüğü için aslında böylesi bir dünyada zengin olmak istemiyor.   Böyle zamanlarda hep Balzac’ın sözünü hatırlarım. Mario Puzo’nun Baba (The Godfather) adlı romanı da bu cümleyle başlar;

“ Her büyük servetin arkasında bir suç vardır.”

Güneşli bir cumartesi günü insanın yoksul ve masum olduğunu hissetmesi şahane bir duygu… Ama bir de Yunus Emre’nin sözü var, aklıma geliveren;

“ Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.”

Demek sözü de fazla uzatmamak gerek…


                                                                                       Kıvanç NALÇA

2 yorum:

  1. Belgin Balkız:Yazınızı okurken yazının ortasına konup duran kuş oğlumu ve beni çok güldürdü Allah'da sizi güldürsün Kıvanç Bey.Dediğiniz gibi gönül zenginliği önemli olan,eski zenginlikle günümüz zenginliği arasındaki bu değişim de güzel olan.Bu açıdan bakılırsa o zorlukları yaşamadığımız için şanslıyız fakat o insanlar kadar bedeni ve ruhu sağlıklı bir toplum muyuz?Konuyu bu yönüyle de ele alıp yazarsanız sevinirim.

    YanıtlaSil
  2. AH BİR ZENGİN OLSAMMMM...İNSAN NE YAPAR ZENGİN OLUNCA?AKLA GELMEYECEK ŞEYLER..HELE BU DEVİRDE ZENGİN OLMAK HİÇ AKIL İŞİ DEĞİL.ZATEN ELİNDE AZ MİKTAR PARASI OLAN İŞTE BENDE VAR BEN ZENGİNİM BEN VARLIKLIYIM DİYE DOLANAN BİRÇOK KİŞİ GÖRDÜM.AMA HİÇ BİRİNDE GÖNÜL ZENGİNLİĞİNİ GÖREMEDİM.ONUN İÇİN ALLAH ÇOK PARA NASİP EDİP ŞAŞIRTACAĞINA AZ PARA NASİB EDİP KENDİ İMKANLARIYLA AYAKTA DURMAYI NASİB ETSİN.VE HERKESE GÖNÜL ZENGİNLİĞİNİ VERSİN.SİZİN GİBİ GÖNLÜ ZENGİN İNSANLARLA KARŞILAŞMAYI NASİB ETSİN.BAŞARI PEŞİNİZİ BIRAKMASIN :)F.E

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...