ATASÖZLERİ ( A ‘ DAN
Z’ YE…)
* Alan memnun satan
memnun; tellala halt etmek düşer.
* Abanın kadri
yağmurda bilinir.
* Açın koynunda ekmek durmaz.
* Aç ölmez gözü
kararır; susuz ölmez benzi sararır.
* Adama dayanma ölür
duvara dayanma kurur.
* Ağanın alnı terlemezse
ırgatın burnu kanamaz.
* Ağustosta beyni kaynayanın
zemheride kazanı kaynar.
* Akara kokara bakma
çuvala girene bak.
* Akıllı köprü arayıncaya kadar deli dereyi geçer.
* Akrep etmez akrabanın ettiğini kimse bilmez akrabadan çektiğini.
* Acemi nalbant; kâh nalına vurur kâh mıhına.
* Al atın iyisini
yiyeceği bir yem; al avradın iyisini
giyeceği bir don.
* Alıcı aslan borçlu
sıçan gibidir.
* Allah’ın ondurmadığını
peygamber sopayla kovalar.
* Ananın çıktığı dala
kızı salıncak kurar.
* Ana ölünce baba
amca olur.
* At elin eğer elin;
arada bizim de dahdah’ımız var.
* Almadığın hayvanın kuyruğundan tutma.
* Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir.
* Apdessiz sofuya namaz dayanmaz.
* Ağılda oğlak doğsa
ovada otu biter.
* Ağır yük altına girenin beli incinir.
* Ağzı eğri gözü şaşı
olan ensesinden belli olur.
* Ak bacak kara
bacak; geçitte belli olur.
* Ayı inine sığamamış
bir de kuyruğuna kalbur bağlamış.
* Aptal yağı çok bulunca; kâh borusunu yağlar kâh gerisini.
* Adam yanıla yanıla alim olur pehlivan yenile yenile galip olur.
* Ağız büzülür göz
süzülür; ille de burun ille de burun.
* Ağzına bir zeytin verir
ardına bir tulum tutar.
* Ağzının domalmasından
Ömer diyeceği belliydi.
* Akçan gitti mi demezler
işin bitti mi derler.
* Akıllı bizi arayıp sormaz
deli bacadan akar.
* Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır.
* Akşam olunca kuzu anasını
kuş yuvasını bulur.
* Ağa güçlü olunca
kul suçlu olur.
* Acemi nalbant işi
gâvur eşeğinde öğrenir.
* Acıkan yanağından
susayan dudağından belli olur.
* Acırsan şehirli sığırına acı; tok gider aç gelir.
* Acı soğan yiyen
ağzının kokusundan belli olur.
* Aç açla yatarsa
arada dilenci doğar.
* Aç köpeğin kursağı dar olur.
* Açlıkla tokluğun arası
yarım yufkadır.
* Adam adamdır olmasa
da pulu; eşek eşektir atlastan olsa da
çulu.
* At yedi günde it
yediği günde belli olur.
* Adam kıtlığında keçiye “Abdurrahman Çelebi” derler.
* Adam sandık eşeği
çifte serdik döşeği.
* Adımız kasap ama evimizin
et yüzü gördüğü yok.
* Afyonun aaafini tiryakiden sormalı.
* Ağzı büyük olana
kepçe kaşık gibi gelir.
* Akça( Para ) akıl ;
don yürüyüş öğretir.
* ” A kız! Kocan ne çirkin!”
“Olsun! Babamın evinde o da yoktu. “
* Ağızla pilâv pişmez
yağla pirinç gerek.
* Aklını eşeğe verme; çeker
arpa tarlasına gider.
* Alacağın bir fitil
pamuğun batmanını sorarsın.
* Alışmadık k.çta don durmaz.
* Al kaşağıyı gir ahıra
yarası olan gocunur.
* Altı aylık seyislikle
kırk yıllık b.k karıştırılmaz.
* Alışmadık g.tte don durmaz.
* Altmışında zurna çalmayı öğrenen artık mezarda da çalar.
* Ağaca çıkan keçinin
dala bakan oğlağı olur.
* Ağustostan sonra ekilen darıdan kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.
* Aşık; herkesi kör
etrafını duvar sanır.
* Ayağında donu yok
başına fesleğen takar.
* Ayı eniğini okşarken öldürüvermiş.
* Ala keçi her zaman
püsküllü oğlak doğurmaz.
* At’a nal çakıldığını görmüş kurbağa da ayağını uzatmış.
* Adam desem ünü yok
koyun desem yünü yok.
* Adam hacı mı olur varmakla Mekke’ye; eşek evliya mı
olur taş çekmekle tekaaae.
* Adam adama gerek olur
iki serçeden börek olur.
* Aç adam gökteki
ay’ı yufkaya benzetir.
* Akılları pazara çıkarmışlar herkes yine kendi aklını satın almış.
* Alçalma basılırsın
yükselme asılırsın.
* Allah fakir kulunu
sevindirmek isterse; eşeğini kaybeder üç
gün sonra buldururmuş.
* Amcam dayım;
herkesten aldım payım.
* Arı gibi eri olanın
dağ gibi yeri olur.
* Arpa unundan kadayıf olmaz.
* Atın ölümü itin
bayramıdır.
* Atın iyisi yedi günde; it
yediği günde belli olur.
* Baldırımın etini yerim
gene kasaba minnet etmem.
* Berk kaçan atın b.ku
seyrek düşer.
* Arpacıdan borç alan
ahırını aaa satar.
* Ata da soy gerek
ite de.
* Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
* Avcı ne kadar hile bilirse
ayı da o kadar yol bilir.
* Azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır.
B
* Baktın kar havası
eve gel kör olası.
* Bekârın parasını it yer
yakasını bit yer.
* Bir mıh bir nal kurtarır
bir nal bir at kurtarır bir at
bir yiğit kurtarır.
* Borçlunun duacısı
alacaklısıdır.
* Azası eksik olanın kazası eksik olmaz.
* Azdan azdan çok
olur birazdan.
* Az’ı çocuğuna çoğu
kocana gösterme.
* Babası koruk yer
oğlunun dişi kamaşır.
* Bağlı aslana tavşanlar bile saldırır.
* Bakkal ölülerin
borcunu dirilere yükler.
* Baş ağır gerek
kulak sağır gerek.
* Bedava şarabı kadı da içer.
* Bekâr gözü ile kız alma
yaya gözü ile at alma.
* Ben tuttum turnayı o çalar zurnayı.
* Beşyüz karga umurumda değil uçururu da seyrine bakarım.
* Bezir yağından pilâv pişer ama yenmez.
* Bildik kasap et
yerine kemik verir.
* Bir tilkinin derisi iki kere soyulmaz.
* Bizim topraktan testi olur da kulpu olmaz.
* Borç bini aştıktan sonra
her gün baklava börek yenir.
* Boru çalmaya dudak ister.
* Bozuk saatin varsa köylüye götür çavdar sapından zemberek taksın.
* Budala küser
öğününü keser.
* Buğday başak verince orak pahaya çıkar.
* Buğdayın iyisini komşuna sat gider de bazlamasını yersin.
* Burnunun bokuna bakmaz
kimyonlu kebap yer.
* Bok yiyecek aaaaaaaa
kepçesini yanında taşır.
* Başındaki fese bak
girdiği kümese bak.
* Bayramda borç ödeyecek olana ramazan kısa gelir.
* Bir dirhem gümüşün üstünde oturmak için kantar gibi g.t gerek.
* Boklu çamurluya
gülermiş.
* Bokla yapılan
sidikle yıkılır.
* Bakkal fındığıyla yar sevilmez.
* Bıçak keser ama
arada masat lâzım.
* Bir ağaçtan hem camiye direk olur hem kenefe kürek olur.
* Bal tattırma ayıya
pekmez tulumunu yırttırırsın.
* Başını acemi berbere emanet eden pamuğu cebinden eksik etmesin.
* Bir arap için bir Arabistan yakılmaz.
* Bir çocuğun kırk ebesi olursa; ya kör olur ya topal.
* Bir çıplağı kırk
harami soyamaz.
* B.k böceği misk kutusunda ne anlar!
* Bir kuş bir ağaca
kırk yılda bir konar; bir daha konuncaya kadar ya dal kurur ya kuş ölür.
* Boşboğazı cehenneme atmışlar “Odunlar yaş.” demiş.
* Bağdan üzüm çalan
s.ıçtığı pekmezden belli olur.
* Bakmakla öğrenilseydi
kediler kasap olurdu.
* Baş ağrıyınca
sivrisinek davul olur.
* Bektaşiye ” Namaz kıl.” demişler; “Kılarım ama okumam.-”Demiş.
* Belinde bir tabancası var
boynu kayıştan görünmez.
* Benim derdim inekle dana
karının derdi sürmeyle kına.
* Bıldırcının beyliği
yığınlar (harman ) kalkana kadardır.
* Bir akçe ile dokuz
kubbeli hamam yapılmaz.
* Bir kere insanın ters gitmesin işi; muhallebi yerken kırılır dişi.
C
* Cami dururken mescitte namaz kılınmaz.
* Canı yanan eşek
attan berk kaçar.
* Can yediğini ten
giydiğini ister.
* Cemal gider ama
kemal seninle kalır.
* Cennete gitse fidan kırar
cehenneme gitse kazan devirir.
* Canı yana eşek atı
geçer.
* Canı kaymak isteyen
mandayı yanında taşır.
* Cömert derler
maldan ederler; yiğit derler
candan ederler.
Ç
* Çoklukta (Kalabalıkta ) eşek kuyruğu kesme; kimi kısa
der kimi uzun.
* Çobana verme kızı; ya koyun güttürür ya kuzu.
* Çarşı iti koyun
beklemez.
* Çağrılmayan yere
çörekçiyle börekçi gider.
* Çanağına ne doğrarsan
kaşığına o çıkar.
* Çıngıraklı deve kaybolmaz.
* Çingene; erişemediği harmanı zekâtına sayarmış.
* Çirkin karı evi toplar
güzel karı düğün gezer.
* Çok gezenin ayağına b.k bulaşır.
* Çingeneye cellâtlık vermişler önce babasının başını kesmiş.
* Çingeneyi paşa yapmışlar
“Şu ağaçlardan ne güzel kasnak olur!” demiş.
* Çavdar unundan baklava olmaz.
* Çekirge ne ki budu ne olsun.
* Çengi ölüsü çalgıyla kalkar.
* Çıkacak can yorganda da çıkar urganda da.
* Çiftçinin karnını açmışlar
kır tane “gelecek yıl” çıkmış.
* Çocukla yoğurt yiyen
ağzına yüzüne bulaştırır.
* Çubukken çıt demeyen
ağaçken küt demez.
* Çürük baklanın kör alıcısı olur.
D
* Dadandı dayım köfteye
yine gelir haftaya.
* Değirmencini evine hayırlı haber gelmez.
* Değirmenden gelenden börek umarlar.
* Değirmenin sesini işitiyoruz ununu gördüğümüz yok.
* Dilenciye hıyar vermişler
eğiri diye beğenmemiş.
* Deliye osur demişler
sıçıvermiş.
* Dervişe “Bağdat’ta pilâv var ” demişler;” Yalan
değilse ırak değil ” demiş.
* Devede kalıp var ama
katarını bir eşek çeker.
* Deve Kâbe’ye gitmekle hacı olmaz.
* Deveye “Bir çömlek yapıver ” demişler yedi kazan sütü devirmiş;”Çok şükür kazasız
çıktım ” demiş.
* Deveyi eşek yeder ama yükünü çekemez.
* Dokuz bacanak bir
çavdar gölgesinde eğlenir.
* Dolapta kurabiye var ama
senin ağzına göre değil.
* Dövüş seyirciye
kolay gelir.
* Dört paralık adamın
sekiz paralık aaafi olur.
* Düşmanın sözü kayar geçer
dostun sözü koyar geçer.
* Davetsiz misafir
mindersiz oturur.
* Deveye “Kalk oyna.” demişler; bir çam bir çardak devirmiş.
* Dadıya dayanan
evlât yüzüne hasret kalır.
* Dağdaki tavşana
evde tencere hazırlama.
* Dalga boyu aşmış; ha bir karış ha beş karış.
* Dağda gezen ayıya rastlar
dayıya da.
* Delinin getirdiği çalı üstünü kurutmaz.
* Deveyle tepiş olmaz.
* Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
* Don ıslanmayınca balık tutulmaz. Dilencinin hakkından
dolandırıcı gelir.
* Deliye bal tattırmışlar
çarşıda katran bırakmamış.
* Değirmende doğan sıçan
gök gürültüsünden korkmaz.
* Denizi yakamazsam
cızlatırım ya!
* Dertsiz baş bir tek
bostan korkuluğunda bulunur.
* Düşün deli gönül düşün; beygir mi alınır kışın onun da parası peşin.
* Devekuşu uçmaya gelince ayağını yük taşımaya gelince kanadını gösterirmiş.
* Deveyi düğüne çağırmışlar; -”Tabanım yırtık oynayamam
dudağım yırtık yırlayamam. ”
demiş. •
* Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer.
* Dostu çok olanın postu çabuk eskir.
* Düğüne ses ölüme
yas yakışır.
* Deli deli akanı
bura bura tıkarlar.
* Deveci ile konuşan
kapısını büyük yapmalı.
* Dilenci bir tane olsa
şekerle beslenir.
* Dilenciliğin payesi düşüktür ama geliri yüksektir.
* Dinsiz bektaşiye
kızar da oruç yemeye yeltenir.
* Dokuz at bir kazığa
bağlanmaz.
* Dut kurusu ile yar sevilmez.
* Dünyayı sel bassa
ördeğe vız gelir.
* Düt demeye dudak gerek
kaşınmaya tırnak gerek.
E
* Ekmeğin büyüğü
hamurun çoğundan olur.
* Ebe çok olursa
cenin sakat doğar.
* Eğri ağaca “yayım”
her gördüğüne “dayım” deme.
* El ağlarsa gözünden
anam ağlarsa özünden.
* Elekçiyi paşa yapmışlar
ille de “kasnak” demiş.
* El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
* Ellere gözlük verir
kendi kamburunu görmez.
* Erkeğe yar ölüsü
yorgan yenisidir.
* Eşeği tımar eden
osuruğuna katlanır.
* Ettiğin hayır
ürküttüğün kurbağaya değsin.
* Eğer’le meğer’i evlendirmişler “Keşke” adında çocukları olmuş.
* El ağzına bakan sel
ağzına yuva yapar.
* Eşeğe “Cilve yap.” demişler tekme atmış.
* Eşeği düğüne çağırmışlar; “Ya odun lâzımdır ya su.” demiş.
* Emanet eşeğin paldımı
yokuşta kopar.
* Ekleme kuyruk aaa
kopar.
* Ekmeğini yalnız yiyen
yükünü kendi kaldırır.
* Ektiğimiz nohut
leblebi oldu da başımızda
şakırdıyor.
* Ehl-i aaafe zevk verir kahvenin kaynaması eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması.
* Eşeğe rakı içirmişler
çulunu bahşiş vermiş.
* Eşeği kurt yemiş
sahibi “Düş olsaydı bari. ” demiş.
* Eşeğin ölümü köpeğe
düğündür.
* Eşek at olmaz ciğeri et olmaz.
* Evinde karın çirkin ise
Geçimin de bozuk ise
Ne işin var ölü evinde;
Gir ağla çık ağla.
Evinde karın güzel ise
Geçimin de iyi ise
Ne işin var düğün evinde
Gir oyna çık oyna.
* El içinde vasiyet ettik
ölmemek olmaz.
* Eli hamur ovalar
gözü dana kovalar.
* Elin öldürüverdiği yılan; kafasını kaldırır kaldırır bakar.
* El yumruğu yemeyen
kendi yumruğunu bozdoğan armudu sanır.
* El yumruğu yemeyen kendi yumruğunu bozdoğan armudu sanır.
* Erkek kocarsa koç olur - karı kocarsa hiç olur.
* Eski fener; kâh yanar kâh söner.
* Eski zaman atlarına eski Osmanlılar binip gitmiş.
* Eşeğine bakmaz da
Hasan Dağı’na oduna gider.
* Evi süsü gösterir
******yu düzgün gösterir.
* Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.
* Erkeğin kalbi enginar yaprağıdır her katında bir kadın yatar.
* Eskiye rağbet olsaydı
bit pazarına nur yağardı.
* Ev sahibi kurnaz
pastırmayı ince ince doğrar; kurnaz misafir ikişer – üçer yutar.
* Eşek çamura düşünce
sahibinden yavuz kimse olmaz.
F
* Fare düşmekle deniz mundar olmaz.
* Feleğin işleri
ayıya kaval çaldırır.
* Fukaranın çocuğu
zenginin malı kıymetlidir.
* Fırsat rüzgâra benzer; marifet onu geçerken tutmaktır.
* Fili güdenden sor
deveyi yedenden.
* Fildişi tarak seni
başına göre değil bırak.
* Fakir dost çabuk unutulur.
* Fareye rakı içirmişler; “Şu kediyi bana bir buluverin. ”
demiş.
* Fakirin buğdayı çavdar
ineği keçidir.
* Fakir zenginin
malını hesabederken bir kütük çıra
yakmış.
* Fukara canına güvenir
zengin malına.
* Fukara canı için dua eder
zengin malı için.
* Fırın düzen alır
hamur biter; ev düzen alır ömür
biter.
G
* Görmediğin oğlu olmuş; çekmiş çükünü koparmış.
* Güzel görünür
çirkin bürünür.
* Gâvura kızıp da oruç bozulmaz.
* Girmediği bir Gerede zindanı kalmış onda da altı ay eğlenmiş.
* Gönülsüz davara giden köpekten hayır gelmez.
* G.t kısmetten çıkınca
uçkur kudretten kırılır.
* Göz derya seyir
bedava.
* Güzellik on gerisi
don.
* Gâvura kızıp da oruç bozulmaz.
* Gece şarap gündüz
kumar; bu haliyle cennet umar.
* Gelinin güzelliği damadın harcıyladır.
* Gevşek tükürüğün sakala zararı vardır.
* Gitti ağalar
paşalar; kellere kaldı köşeler.
* Gurbette öğünmek
hamamda türkü söylemeye benzer.
* Güttüğümüz üç davar
ıslığımız dağlar aşar.
* Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz.
* Gurbette taşa yaslanmayan
evdeki yastığın kıymetini bilmez. Gelinin güzelliği damadın harcıyla.
* Gümbürtüden korkan
kazancı dükkânına girmez.
* Güzellik bir sivilceye
varlık bir kıvılcıma bakar.
* Güzellik on dokuzu
don.
H
* Hem çıplak hem
poyraza karşı gider.
* Her gün güzel giyenin
bayramda g.tü açık kalır.
* Herkesin aklı bir olsa
sığırı güdecek çoban bulunmaz.
* Herkes sepet örer ama
g.tünü geçiremez.
* Her sakaldan bir tel
köseye sakal.
* Hırsızlık bir ekmekten
kahpelik bir öpmekten başlar.
* Her hıyarım var diyene
tuz alıp seğirtme.
* Her aferin’e koşan tazının bacağı çabuk kırılır.
* Hacı hacıyı Mekke’de bulur.
* Hasta olan ölmez
eceli gelen ölür.
* Horoz ölür gözü
çöplükte kalır.
* Hac nasip olmayacak adamı
deve üstünde yılan sokarmış.
* Hak yoluna vermeyiz bir mangır şeytan yoluna gider tangır tangır.
* Havlamasını bilmeyen köpek
sürüye kurt getirir.
* Helvayı yapalım ama; üzüm bağda bağ da dağda
hadi tavayı komşulardan buluruz da
iş unla yağda.
* Herkese kendi osuruğu
ciğer kavurması gibi gelir.
* Hanımın hısımı gelince
oklavalar şıkır şıkır; beyin hısımı gelince dişler şıkır şıkır.
* Hiç üzüm yoktur ki
g.tünde çöpü olmaya.
* Hacı’ya ” Tesbih alır mısın?” demişler; ” Ha biz buraya
niye geldik!” demiş.
* Hak yardım ederse Abdi kuluna kurt çoban olur koyununa.
* Hem karnın tok olsun
hem börek tepsisi bütün .( Nasıl olur bu.).
* Her eşek kendi makamıyla anırır.
* Herifin sakalı tutuşmuş
o “Dur şu çubuğumu yakayım ” der.
* Hesapsız kasabın masadı g.tüne girer.
* Hoca doyduktan sonra kırk armut yemiş “Onun da yeri başka .” demiş.
* Hakaret muhayyerdir
sahibine iade olunur.
* Hamamda türkü çağırması
gurbette öğünmesi kolaydır.
* Hancının tavuğu
yolcu atının arpasıyla geçinir.
* Harmana giren öküzün ağzına sepet geçirirler.
* Helva helva demekle
ağız tatlanmaz.
* Hem dizime oturur
hem sakalımı yolar.
* Her düşen kabahati
pabucunda bulur.
* Herkes kendi kazandığını kendisi yese karnı ambar olur.
* Hocam güzel güzel
okuyorsun ama hasta ölüyor.
* Horozla yoldaş olanın menzili çöplüğe kadardır.
* Horoz ölür gözü
çöplükte kalır.
* İç dedilerse çeşmeyi de kurut demediler ya.
*İhtiyar deme genç
deme;
evde karın bulunsun.
Arpa deme buğday
deme;
evde unun bulunsun.
Çalı deme çırpı deme;
evde odun bulunsun.
İ
* İki analı çocuk sütten
iki karılı adam bitten ölür.
* İmama gelmişken nikahlar tazeleyelim.
*İnek ayağı buzağı öldürmez.
* İniş aşağı kavga olmaz
atta duran var duramayan var.
* İnsan gün gelir dağı kaldırır gün gelir darıyı kaldıramaz.
* İşi işine denk olanın
götü dümbelek çalar.
* İt takaaai neylesin
dingilderken düşürür.
* İki karılı bitten;
iki analı sütten ölür.
* İnsan sümbül kokusundan
eşek sidik kokusundan hoşlanır.
* İmam yiyişli muhtar
duruşlu ol.
* İşleyen(çalışan) eşeğin boynu boncuklu olur.
* İt kışı geçirir
ama gel de derisinden sor.
* İnsanın çok olduğu yerde
akla sıkıntı olmaz.
* İnsan şaşırınca
karısına “hala” der.
* İp ince yerinden
kopar.
* İt itle dalaşırken
koyunu kurt kapar.
* İyi at yemini artırır
kötü at kamçısını.
* İyini ekmeği gökyüzünde
kötünü ekmeği dizi dibinde.
* İyi peynir ama
köpek tulumunda.
K
* Kalbur kadar evin
deliği kadar derdi vardır.
* Kasap evinde her gün kurban bayramı.
* Kazan nerede kaynarsa
maymun orada oynar.
* Karanlıkta görülen iş
alaca olur.
* Karaya sabun ölüye
öğüt kâr etmez.
* Karga gül dalına konmakla bülbül olmaz.
* Karıncanın hediyesi
çekirge ayağıdır.
* Karıncaya tükürük göl gelir.
* Karpuz kabuğuyla büyüyen eşeğin ölümü sudan olur.
* Kazık yerini buldu
tokmağa ne hacet!
* Kırk yıllık çingeneye
maşa yapması öğretilmez.
* Kopacak kiriş
sesinden belli olur.
* Körler mahallesinde ayna satılmaz.
* Kendi hasırda gözü
Mısır’da
* Kılavuzu horoz olan
kümeste geceler.
* Kömürcünün evine giden
yüzü kara çıkar.
* Köpeğin ahmağı
baklavadan pay umar.
* Köre “Mum pahaya çıktı ” demişler “O bizim harcımız değil ” demiş.
* Kurdun adı “yedi”
yese de yemese de.
* Kaçan da ” Allah Allah ” der kovalayan da.
* Karga güvercin gibi yürümeye kalkışmış kendi yürüyüşünü de unutmuş.
* Karnımın penceresi yok ya; kuru ekmek yerim kimseye eyvallah etmem.
* Kavak uzaya uzaya göğe değmez ya; elbet gir gün belinden
kırılır.
* Kaymağı seven
mandayı yanında taşır.
* Kayserili’ye eşek boyaması öğretilmez.
* Kelle bizim olsa
gider Konya’da tıraş ettiririm.
* Kestirme yoldan giden
çok dolaşır.
* Kırlangıcın zararını biberciden sormalı.
* Kuraklık günde köpekle şaka yaparsan çamurlu günde elbisenin berbat eder.
* Kurdun adı yaman çıkmış; tilki var baş keser.
* Kaçakçıdan iyi tütün kolcusu olur.
* Kalendere “Kış geliyor.” Demişler; “Gelsin ben titremeye hazırım.” Demiş.
* Kalın incelinceye kadar
ince koparmış.
* Kan kusana altın
leğenin faydası ne?
* Kargaların kurduğu dernek; “kışşşş” deyince dağılır.
* Katıra “Baban kim?” diye sormuşlar; “At dayım olur.”
Demiş.
* Kaz değilsin ördek
değilsin; paçana kadar suda ne gezersin!
* Keçi kurttan kurtulunca
gergedan olur.
* Kılavuzu karga olanın
burnu b.ktan çıkmaz.
* Kelin yanında kabak anılmaz.
* Kel kız ablasının
saçı ile öğünür.
* Kedinin kanadı olsaydı
dünyada serçenin kökü kesilirdi.
* Kocakarıya zülüf yakışmaz.
* Kurtlar ihtiyarlayınca
köpeklerin maskarası olur.
* Kürsü dibinde ağlar
davul önünde oynar.
* Kadersiz köpek
kurban bayramından önce ölür.
* Karganın gönlünden şahinlik geçer.
* Katranı kaynatsan olur mu şeker cinsine tükürdüğüm cinsine çeker.
* Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar.
* Kepenek altında er yatar
çul altında küheylan.
* Komşu boncuğunu çalan
gece takınır.
* Kötü komşu insanı
elek – tekne sahibi yapar.
* Köpeğe gem vurma
kendini at sanır.
* Kurt eşek yediği
dereye dokuz kere gider.
* Küçük idi kıyamadım
büyük oldu yenemedim.
* Koyunun kuyruğu ne kadar büyük olursa olsun ancak kendi k.çını örter.
L
* Lâkırdı bilmeyen hödükler
sönmüş ateşi körükler.
* Leyleğin ayağını kesmişler
uçuvermiş; ” Acısını konduğun zaman duyarsın.” demişler.
* Lâfla pilâv pişse
deniz kadar yağ benden.
* Leyleği kuştan mı sayarsın; yazın gelir kışın gider.
* Leyleğin ömrü laklakla geçer.
M
* Mahallede biri ölür
herkes kendi ölüsüne ağlar.
* Malını yiyip de ölmüş var mı kes avrat soğanın birini.
* Mekke’ye gitmişsin
misk sürünmedikten sonra neye yarar!
* Minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır.
* Malın varsa içinde
bulun;
gemin varsa kıçında bulun.
* Mecliste elini
sofrada elini kısa tut.
* Misafir ev sahibinin danasıdır nereye bağlarsa orda durur. • *Meyhanecinin
şahidi bozacıdır.
* Misafir ev sahibinin danasıdır nereye bağlarsan orda durur.
* Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz.
* Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür.
* Mangal başı- kış gününün lâle zarıdır.
* Meyhaneci olur da şarap içmez mi!
* Misafiri horoz olanın ambarında buğday olmaz.
* Müflis aç kalınca
eski defterleri karıştırır.
N
* Nereye varsan okka
dört yüz dirhem.
* Ne benden sana bazlama
ne senden bana gözleme
* Nefesine güvenen borazancı başı olur.
* Ne Şam’ın şekeri ne
arabın yüzü.
* Ne verdin elime ne
çalayım yüzüne.
* Ne yedim pancar ne
yüreğim sancar.
* Ne zengine borçlu ol
ne züğürtten alacaklı.
* Nisan yağar mayıs öğünür
mayıs yağar ambar öğünür.
* Niyet etmiş yağmaya
kıyamette kalkmaya.
* Namaza meyli olmayanın
kulağı ezanda olmaz.
* Nefesine güvenen borazancıbaşı olur.
*Nerde çalgı orda
kalgı.
O
* On paralık fener
ancak bu kadar yanar.
* Osuruklu g.te kepek ekmeği bahane.
*O ayıp bu ayıp; ne
yapsın bizim Şuayp!
* Oğlan aldı oyuna
gitti; çoban aldı koyuna gitti.
* Oğlan doğur kız
doğur;seleyi yine sen götür.
* Oğlum olsun da meyhanede olsun; bir gün olmazsa bir gün ayılır.
* O hacı bu hacı; kim olacak boyacı?
* Okumak bilmez gözü
defterdarlıkta.
* Olgun kızılcık diş istemez.
* Olsa ile bulsa
ikisi bir araya gelse; neler olur neler!
* Omzuna bir çuval somun yükletsen ardına düşecek bir köpek bulunmaz.
* Osurukla boya boyansa
her yer fıstıki olurdu.
* Oturduğu yer ahır eskisi
çağırdığı İstanbul türküsü.
* Olsa ile bulsa’yı ekmişler
“hiç” çıkmış.
Ö
* Öldüğüne bakmaz da
ceviz ağacından tabut ister.
* Ölem desem ecel yok
kalkam desem mecal yok.
* Ölümü bilmeyen
bayılmaya razı olmaz.
* Öpmeye meramı yok
yanağın nerde diye sorar.
* Öğe öğe öküz ettiler
boynuzunu dokuz ettiler.
* Öd ağacı yanmayınca kokusu çıkmaz.
* Öfke gelir göz
kararır; öfke gider yüz kızarır.
* Öküz yem yiyince
çifte gideceğini bilir.
* Ölecek karga
kırılacak dala konar.
* Ölme eşeğim yaz gelir; çayır çimen aaa gelir.
* Ölüsü olan bir gün ağlar; delisi olan her gün ağlar.
* Önümüz darı kavurur
arkamız harman savurur.
* Öyle buğdayın böyle ekmeği olur.
* Öksüz çocuğu dövmesi kolay
alçacık eşeğe binmesi kolay.
P
* Pamuk çuvalının ha altında kalmışsın ha üstünde.
* Parasız meyhaneye gidenin
okka çömleği başında patlar.
* Pehlivana “tut” demişler
-Elimden gelse canını alacağım ” – demiş.•
* Pabuç emanet sokak
elin; gez babam gez.
* Papaza kızıp oruç
bozulmaz.
* Para akıl öğretir
don yürüyüş.
* Paranın gittiğine bakma
işinin bittiğine bak.
* Para tutmakla birikir
yutmakla değil.
* Pazardaki ete soğan doğranmaz.
* Pişirdiği çoktur
hiç birinin aklı yoktur.
R
* Rençperin karnını yarmışlar kırk tane “gelecek yıl “çıkmış
* Pek kirlenme sabuna zarar
pek acıkma ekmeğe zarar.
* Raftan sünger düşmüş
hanımın başını yarmış.
* Rüya ile hülya olmasa
züğürtlerin canı çıkar.
* Ramazanda borç alana
bayram çabuk gelir.
* Rüzgâr kayadan ne alır!
* Rüya ile hülya olmasa
züğürtlerin canı çıkar.
* Rüya boş gezenin
sermayesidir.
* Rüzgârına ardı yağış
sevincin ardı dövüş.
S
* Sabır ile koruk helva olur
dut yaprağı atlas.
* Saç tava gelir hamur tükenir insan tava gelir ömür tükenir.
* Sağılan ineğin altına otururlar.
* Sağmadı sütünü kör
inek koydu adını.
* Sakla beni var iken
bulunayım san yok iken.
* Saman pazarında cevahir satılmaz.
* Sanatına hor bakan
boynuna torba takar.
* Sana vereyim bir öğüt.Ununu kendi elinle öğüt.
* Sarhoşun mektubu
meyhanede okunur.
* Satılmadık ziftim olsun
Selânik’ten kel gelir.
* Sekiz günlük ömür
dokuz günlük nafaka ister.
* Senin gözün ayranda
benim gözüm Meryem’de.
* Sıçan demiş ki:İnci dişlerime kıysam demiri dişlerim.
* Sirke ne kadar keskin olsa
kendi küpünü çatlatır.
* Soydur çeker b.ktur
kokar.
* Sakalı gür olan
köselere eğlence olur.
* Sarı öküzün yanında duran
ya huyundan ya tüyünden.
* Sekiz olur dokuz
olur; tosun büyür öküz olur.
* Sen ağa ben ağa; bu
ineği kim sağa?
* Sen pekmezi getir de
sinek Bağdat’tan gelir.
* Sırtı kaşınan köpek
çobanın değneğine sürtünür.
* Sivrisinek kavağın arkasına gizlenmiş; “Ne yapıyorsun?”
diyenlere “Kavak bana yaslanıyor.”
Demiş.
* Sen çakıya sap takıncaya kadar hıyarın vakti geçti.
* Serçeden korkan darı ekmez.
*Sokak elin pabuç
emanet; gez babam gez.
*Serçe küçük bir kuştur ama
zararını git çiftçiden sor.
* Serçe filin kulağına konmuş da; “Acıttım mı?” demiş.
* Sevilmeyenin sesi dangıldak yürüyüşü zömbüldek gelir.
* Sade pirinç serde olmaz
bal gerektir kazana; baba malı aaa tükenir meğer evlât kazana.
* Siraaai sarmısağı
hesabeden paça içemez.
* Sen bir garip çingenesin
nene gerek gümüş zurna! * Sultanahmet’te dilenir Ayasofya’da sadaka verir.
* Suç iğde de
var yünde de var ; çıkrıkta da var yünü eğiren kancıkta da var.
* Sarı ineği gören
içi dolu yağ sanır.
* Sakala itibar olsaydı
keçi peygamber olurdu.
* Sakal ile kâmil olsaydı işi keçiye danışırlardı her işi.
* Samanlıkta yatar ama vezir rüyası görür.
* Sarı samanın altından su yürütür üstüne çıkar vaaz verir.
* Senin aradığın kantar
Bursa’da kestane tartar.
* Serçenin kantarı da kendine göredir.
* Sıçanın boynuna çıngırak takınca kısmeti kesilir.
* Sırça köşkte oturan
komşularına taş atmaz.
* Soğanın acısını yiyen bilmez doğrayan bilir.
* Söylemeyip kulunç olacağıma söyleyip gülünç olayım.
* Söyleme arsız olur
saklama arsız olur.
Ş
* Şaşkın ördek götün götün yüzer.
* Şalgam kazana
girince et oldum sanır ; arap ata
binince bey oldum sanır.
* Şehire bir hasta geldi: Derdi börek virdi çörek.
* Şişman incelinceye kadar zayıf koparmış.
* Şahin için tuzak kursam
karga çıkar bahtıma.
* Şaşkın ördek başını kor da kıçında suya dalar.
T
* Tahtadan çuvaldız; ne kaybeden üzülür ne bulan sevinir.
* Tatlı tatlı yemenin
acı acı o.urması olur.
* Tavşanı tazı tutar
çalımı avcı satar.
* Tahsil cehaleti
alır ama eşeklik baki kalırmış.
* Tazının topallığı
tavşanı görünceye kadardır.
* Tembel badem yemek ister
kabuğunu soymaya üşenir.
* Tilkiye “Tavuk eti
sever misin?” diye sormuşlar “Adamın
güleceğini getirmeyin.” demiş.
* Tabut arayanın gözü yaşlı olur.
* Tarlada darım yok ki
serçeyle kavgam olsun.
* Taşı düşünce yüzük
de kıymetten düşer.
* Tavuğum yumurtladı deme
kümese hırsız dadanır.
* Tazısız ava çıkan
tavşansız eve gelir.
* Toklu bizim olsun da
kuyruğunu yoklarız.
* “Tuna taştı ” demişler
“Çeviriverin eve” demiş.
* Tarlasında çalışmadım
işine karışmadım.
* Tas anma evde kabak
var.
* Taş atacak zaman var
taş toplayacak aman var.
* Tatlıya yakışmaz soğan
dayısını beğenmez yeğen.
* Tavuk kaza özenirse
g.tü yırtılır.
* Tek kürekle sandal sefasına çıkılmaz
* Tepe mahsulünü yel alır
dere mahsulünü sel alır.
* Terziye “göç” demişler
“iğnem yanımda” demiş..
* Tilki demiş ki: Kendim için demem ama üzümsüz bağın kütüğü kurusun.
* Tutamadığımız kuş azadımız olsun.
U
* Uyuyanın oturana
dokuz osuruk borcu var.
* Unun yoksa bazlamaya
yağın yoksa gözlemeye özenme.
* Ulu ağacın başından yel eksik olmaz.
* Uludağ heybe dolusu
azıksız geçilmez.
* Usta maymun kamçı istemez.
* Uzunlarda hüner olsa
kavakta hıyar biter.
* Uyuz eşeğe gümüş semer yakışmaz.
* Ummadığın delikten tilki çıkar.
* Urganda da ölüm
yorganda da.
* Ustanın malını bir horoz götürür aaafini bir katar çekemez.
* Uygun tedbir
takdire kıç attırır.
Ü
* Üç gecelik ay’ı kim olsa görür.
* Ürkütme kurbağayı
yiğit edersin.
* Üstü açık yatarsan
altı batman kar yağar.
* Üstünün ununu görüp de
değirmenci sanma.
* Üvey ana ekmeği
demirden tokmağı.
* Üzüm hırsızı güzün belli olur.
* Üzümü yiyen başka
kütüğünün dibinde yatan başka.
V
* Vakit gelir
tilkinin kuyruğu kendine yük olur.
* Vurdun mu öldür
yedirdin mi doyur.
* Veysel Karani’den yumurta esirgeyen sansar karaniye tavuğunu kaptırır.
* Vursan ölür
vurmasan ekmeğini elinden alır.
* Yan gelip yatan da bir
k.çını yırtan da bir.
* Yaz’a çıkardık danayı
beğenmez oldu anayı.
* Yazın araması kışın
taraması olmasa herkes manda besler.
Y
* Yağ bulamazken aşına
fesleğen takar başına.
* Ye yağlıyı iç
suyu donarsa donsun; ye tatlıyı içme suyu
yanarsa yansın.
* Yağmur yağsın da varsın kiremitçi ağlasın.
* Yalan dokuzmuş
sekizi avcının torbasından çıkmış.
* Yalan katmayınca lâf artmaz hama katmayınca mal artmaz.
* Yangını körükleyen sakalından tutuşur.
* Yarım hekim candan eder
yarım imam dinden eder.
* Yaya gözüyle at
bekâr gözüyle it alınmaz.
* Yavaş tükürüğün
sakala zararı vardır.
* Yaz diye yola çıkarken
kışı gözüne al.
* Yedeği olan şey
çabuk kaybolur.
* Yengece “Niçin yan yan gidiyorsun?” diye sormuşlar; “Serde
kabadayılık var ” demiş.
* Yiğitliğin dokuzu kaçmak
iri vurmak.
* Yoldaşın iyiyse
Bağdat yakındır.
* Yorgun eşeğin “çüş” canına minnet.
* Yükü görünce kaçar
lopu(yemek) görünce ağzını açar.
* Yüz verdik deliye
deli sıçtı halıya..
* Yük altında öküz bağıracağına kağnı gıcırdamış.
Z
* Zengine şekerden helva basarlar fakire pekmez bile bulunmaz.
* Zenginin yorganı kalın olur da osuruğunun kokusu dışarı çıkmaz.
* Zenginlik yürüyüş;
fakirlik dövüş öğretir.
* Zaten sıska ne
yapsın muska.
* Zayıf ata kuyruğu
yüktür.
* Zemherinin
kışından zamanenin puştundan
sakın.
* Zengin buldu
“mübarek ola”; fakir buldu
“nerden bula?”.
* Zengine mal veren
denize su taşır.
* Zenginin ayıbı
fukaranın hastalığı ortaya çıkmaz.
* Zengini malı
fukaranın çocuğu kıymetlidir.
* Zenginin gönlü oluncaya kadar fukaranın canı çıkar.
* Zenginin horozu bile yumurtlar.
* Zengini malı
züğürdün çenesini yorar.
* Zenginlik insan yürüyüş
fakirlik dövüş öğretir.
* Zerdaliden düdük olmaz adan al haberi.
* Zurnacının karşısında limon yenmez.
* Züğürt olup düşünmektense
uyuz olup kaşınmak yeğdir.
KAYNAKÇA: – Folklör Ve Halk Edebiyatı ( Eflatun Cem Güney)
- Atasözleri Ansiklopedisi ( Ragıp Soysal)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder