7 Mart 2012 Çarşamba

ÇOK OKUNAN BİR BLOG YAZARI OLMAK



Bu üçüncü yazımın hangi konuda olmasını istediklerini sosyal ağlardaki takipçi dostlarıma sorduğumda ilginç yanıtlar aldım. Kimi takipçiler, bahar geldiği halde neden içimizde bir bahar sevinci olmadığı sorusunun yanıtını barındıran bir yazı okumak istediklerini söylediler. Ben bu soruyu dilim döndüğünce yanıtlayarak başlayayım yazıya;
“Çünkü henüz kalplerimize cemre düşmedi.”
Bu yanıt benim kişisel üslubumla pek örtüşmese de yazının başlığıyla uyumlu oldu. Çok okunan, yazıları ve siteleri çok tıklanan blog yazarları genelde bu tür sorulara bu tür yanıtlar veriyorlar gördüğüm kadarıyla. Aslında bu yazının başlığı şöyle de olabilirdi;

“ AŞK DOKTORU OLMAK…”

Aşk doktorluğu… Evet, gerçekten de böyle bir meslek var artık. Ülkemizde kişi başına kaç doktor düştüğü ve sağlık emekçilerinin sosyoekonomik sorunları ayrı bir mesele. Fakat aşk doktorlarının siteleri, blogları bu ülkede en çok ilgi görenler. Bu da demek oluyor ki Türkiye’de milyonlarca kadın ve erkek kendilerinin kronik aşk hastası olduklarını ve acilen tıbbi yardıma ihtiyaç duyduklarını düşünüyor.

AŞK…

Aslında ne kadar güzel ve kıymetli bir sözcüktür aşk. Şiirler, öyküler, romanlar, şarkılar hep aşk üstüne. İnsan varlığının ve hayatının bu kadar önemli bir vazgeçilmezi olan aşk, çoğu kişi tarafından bir hastalık olarak mı görülüyor diye sordum kendi kendime.  Türkiye’nin en ünlü aşk doktorlarının sitelerine girdiğimde bu yaptığımın yani kendime soru sormanın doğru bir yol olduğunu gördüm. Çünkü sitelerde çok mühim sorular var. Soru, soru, soru… Soruları tıklayıp yanıtları okuyarak şifa buluyorsunuz. Ben bu soruları bir aşk hastası olduğumu düşünmediğim için tıklamadım. Aşk Doktor’unun verdiği yanıtları bilmiyorum yani. Çünkü yanıtlar şifa etkisine sahip oldukları için ilaç olarak değerlendirilmeli. Ne olur ne olmaz. Hasta olmayan birinin üzerinde ilaçlar tehlikeli sorunlara neden olabilir. Size de tavsiyem; kafanıza göre, eş dost sözüyle ilaç almayın sakın.
Bununla birlikte sorular çok ilginçti ve hepsini kendimce yanıtlamak istedim. “Kıvanç Nalça, sen de mi Aşk Doktor’u olmaya heveslendin?” diye soranlar olacaktır. Hayır. Öyle bir niyetim ve iddiam yok. Benim yanıtların aşk doktorlarınınkilerin yanında alternatif tıp olarak bile kabul edilemez. Bir ortopedi mütehassısının bulunduğu yerde kırıkçı çıkıkçı neyse benim yerim o bile değildir, aşk doktorlarının yanında.
Ben sadece soruları kendimce yanıtlıyorum.
İşte başlıyorum;
Birinci Soru:       Erkekler neden aldatır?
Yanıt:                  Erkekler aldatmazlar efendim, yuvarlanırlar. Ya da oradan oraya savrulurlar. Hiçbir eylemleri kendi iradelerinin eseri değildir. Kısaca erkekler akıl baliğ değildirler. Bu yüzden kendilerinin cezai ehliyetleri de yoktur.

İkinci Soru:         Kadınlar neden aldatır?
Yanıt:                  Kim söylemiş bunu efendim? Kim ne zaman nerede görmüş? Bütün kadınlar güzeldir ve güzel kadınlar sıkça iftiraya uğrarlar. Ya da yanlış anlaşılırlar.

Üçüncü Soru:      Birine gerçekten âşık olup olmadığımızı nasıl anlayabiliriz
Yanıt:                  Bu sorunun yanıtı kadınlar için başka erkekler için başkadır.
Bir erkek onaylamayacağını ve beğenmeyeceğini bildiği halde bir kadını sevdiğini annesine yüksek sesle söyleyebiliyorsa, âşıktır. Bir kadın sevdiği adamın annesinin kendi işine hoyratça karışmasına gülümseyebiliyorsa, âşıktır.

Dördüncü Soru: Aşk nedir?
Yanıt:                  Aşk başlangıçta, iki kişinin ortak bir hayal kurabilmesi, aynı düşü görebilmesidir. Yıllar geçtikten sonraysa sabretmektir.        
        
Beşinci Soru:       Bir erkeğin benden hoşlandığını nasıl anlarım?
Yanıt:                  Herhalde bu sorular kadınlara yönelik hazırlanmış. Buradaki bütün sorulara kendimce yanıt verdiğimi hatırlatarak şöyle diyorum; Bir erkeğin benden hoşlandığını anladığım an oradan koşarak uzaklaşırım.

Altıncı Soru:        Bir kadın aldatıldığını nasıl anlayabilir?
Yanıt:                  Bir kadın aldatıldığını dakikasında anlar. Bu, Allah vergisi bir yetenektir. Akıl sır ermez.

Yedinci Soru:      Sana aşığım diyen birinin doğru söylediğinden nasıl emin olabiliriz?
Yanıt:                  Çocuğunuzun okuma bayramında gözleri dolup elinizi sımsıkı tutuyorsa karşınızdakinin (artık yanınızdaki diyelim) doğru söylediğinden emin olabilirsiniz.

Sekizinci Soru:    Aldatan kişiyi affetmek doğru mu?
Yanıt:                  En doğrusu budur.

Dokuzuncu Soru: Erkekler neden aldatır?
Yanıt:                  Kimse kimseyi aldatmaz!  Bu kadar paranoyak olmaya gerek yok.
Onuncu Soru:      Bir kere aldatan hep mi aldatır?
Yanıt:                  Hemcinslerimin sağlığını düşünerek şöyle diyorum; Tabii ki hayır.

         Aşk Doktoru’nun sitesindeki popüler sorular bu kadar. Doktorun yanıtlarının ne olduğunu inanın bilmiyorum. Ama sıkı durun. Bütün bu soruların altında öyle bir başlık var ki doktorun uzmanlık alanı hakkında insanın aklına bin bir türlü şey getiriyor;
“ ÇAPKINLIK REHBERİ”

Yok artık! Diyebilirsiniz ama gerçekten böyle bir başlık da var. Tabii ki ben bu başlığı da tıklamadım. Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek buna derler herhalde…


                                                                            Kıvanç NALÇA

9 yorum:

  1. merhaba kıvanç bey çok eglenceli olmuş blog gülerek okudum şimdi ben bunların hepsine tek tek cvp verimmi çok can alıcı sorular bunlar bu arada çapkınlık rehberidemi çıkmış sadece erkeklermi okuyo :)))))gamze.

    YanıtlaSil
  2. Çok samimi buldum ...

    YanıtlaSil
  3. merhaba kıvanç bey .yine muhteşem bir konuya değinmişsiniz kutlarım sizi.umarım çok okunan bir blog yazarı olma yolunda yollarınız hep açık olsun.aşk doktoru.... evet artık onlarda var.... aşk iyiki var...çok güzel bir duygudur.bilingiği gibi kadınlar aldatıldığını çok güzel hisseder.kadınların 6. hisleri yüksektir.bence aldatan erkek affedilmez. çünkü affedilm nasılolsa birdaha aladatırım der ve devamı gelir.birde çapkınlık rehberi varmış... böyle birsey olamaz olmamalı.ilginç gerçekten.ama böyle bir devirde çok görmemek lazım.iyiki o başlığa tıklamamışsınız. çok gereksiz.en son yazdığınıza katılıyorum.başarılarınızın devamını diliyorum:)funda esmer..

    YanıtlaSil
  4. Savaş ; Dinleyicilerin ve okuyucuların onlara ne söylediğini unutabilirler, ne yaptığını da unutabilirler, nasıl hissettirdiğini asla unutmazlar.
    Sen bana kendimi her daim iyi hissetmemi sağlıyorsun. Seni seviyorum ve bir sonraki yazını sabırsızlıkla arkası yarın tadıyla bekliyorum. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  5. Belgin Balkız:Aşkı yaşayan insan karekterinin bilmediği yönünü,bastırdığı duygularını tanır
    aşkla kişiliği daha bir oturur insanın ve aşk iki kişiliktir.Günümüz aşkları kendini kaybetmiş halde,üçüncü kişinin desteğiyle doktorluk hale gelmiş ise aşk diye bir gizemin kalmadığını düşünürüm.Teknoloji çağında bilgileri tıklayarak öğrenebiliriz ama aşk tıklamayla öğrenilmez,sizin de böyle bir hataya düşmemenize sevindim,kendince verdiğiniz cevaplar esprili olmakla birlikte çok yerinde olmuş,kutlarım.

    YanıtlaSil
  6. Türkiye genelinde aylık bir dergide ikili ilişkiler konusunda yazı yazıyorum. iyi derecede ingilizce biliyorum ve şimdi size o yazılarımdan birini yayınlıyorum okurlarımdan birçok email alıyorum uygun görürseniz sizinlede paylaşmak istedim.İlginize Teşekürler .

    AŞK BUNA DEĞMEZMİ?

    Şu adına 'AŞK ' denilen kelime varya. Üç harfi yanyana koymuşlar,İnsanların başına dert etmişler. Aslında çokta dert diyemeyiz.Bulundugu durumdan memnun olanda var, şikayet edende. Kişinin aşkı nasıl algılayıp,yaşadıgına göre degişir.Yaşananlara deger mi degmez mi buna siz karar verin.

    AŞK o kadar büyük bir olgudur ki buna kelimeler yetmez
    Güneş ayrı bir güzeldir o an, Papatyalar bir başka güzel dururlar.Nefesimizi, sanki son beş nefesimiz gibiymiş cesine dolu dolu alırız. Aşk yaşanırken dünya bir başka döner. Hayat onunla başlamışcasına, hep onunla olup onunlada son bulsun isteriz. Ta ki tartışmalar başlayıp anlamsız verilen şavaşlardan galip gelme istegimiz ve olmazsa olmaz dedigimiz ve de gerçekte hiçbir şey ifade etmeyen isteklerimize verilen olumsuz cevaplar olana kadar o kişi vazgeçilmezdir.

    Aslında aşk'ı bitiren de noktalayanda bizler degil miyiz? Her zaman, o bunu yapmasaydı, o böyle olmasaydı gibi örneklerle kendimizi avutmaz mıyız? Sonuçta, iki yabancının, herşey den aynı ölçüde zevk alma durumu söz konusu degildir. Bunu beklemekte; ucunda yemi olmayan bir oltayı denize göndermekten başka ne olabilir ki?

    Neden yaşamı bu kadar zorlandırırız ki , neden bazı şeyleri oldugu gibi kabul edemeyiz ki, neden hep bir adım önde olmak isteriz ki, niye arkadaşlarımızın, o buna deger mi? demelerinden rahatsız oluruz ki? Hiç düşündünüz mü? O arkadaşların, senin sevdiginle beraber olsalardı, acaba aynı durum oluşurmıydu diye?
    Belkide size konuşma hakkı bile tanımazlardı.

    Kardeşleriyle bile dört dörtlük geçinen bir arkadaşım olmadı hiç, ben sarıyı sevdim, onlar kırmızıyı, ben en çok pilavı severdim ama onlar makarnayı. Demek ki insan kardeşiyle bile bazı noktalarda ters düşebiliyor. İlişkide böyle bir şey, her istedigimizi karşımızdaki insanda sevecek diye bir durum söz konusu degildir. Önemli olan; ben ,pazartesi günleri oynayan pembe diziyi, sevmedigim halde onunla oturup izleyebilmem ve onun futboldan hiçbir şey anlamamasına ragmen, benle oturup seyretmesi ve hatta tuttugum takımın renklerini bile bilmeden onu izlemesi; Sizce AŞK bu degil midir?

    Aşk'ta en önemli şey içinizden geldigi gibi olmaktır. Karşılık beklemeden duygularınızı iyisiyle kötüsüyle dile getirin ama asla oynamayın aşka ihanet etmeyin çünkü mutlaka bir gün karşınıza çıkacaktır ve ihanetin bedeli hiç ummadıgınız kadar acı olacaktır. Hiç düşündünüzmü? Bugün onun için ne yaptınız? Cevabını veremediyseniz, hala bir şansınız oldugunu unutmayın, niye önce ben yapıyorum gibi saçma bir duyguya kapılmayın. Sizden ilk tanışma döneminizi hatırlamanızı istiyorum, onun için neler yapmıştınız? Lütfen iki dakikanızı ayırıp neler yaptıgınızı teker teker düşünün, yüzünüzde bir gülümseme oluştuysa bu bir AŞK'tır. Ne güzel şeyler yapmışsınız onun için degil mi? Hadi şimdi yerinizden kalkın ve onun sizin olması için gösterdiginiz çabanın ve o güzel şeylerin sadece bir tanesini bugün onun için yapın ... Sizce AŞK BUNA DEGMEZMİ

    koycegizlad@yahoo.com
    Bülent Belli

    YanıtlaSil
  7. yuregine saglık kardess

    YanıtlaSil
  8. Merhaba, çalışmalarınızın eşsiz olduğunu düşünüyorum. Teşekkür ederim. Okunmayan bir ülkede yazma cesaretinizden dolayı da kutluyorum�� Mehmet ESİRTGEN

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...