23 Mart 2012 Cuma

ŞİİR: "anlam…adım"



  anlam…adım


 

...ilk adım


Benin de herkes gibi ilk adı hayvan!
çok uzaktan tanıyanlar çağırır böyle
her zaman
bir ömürde
hepi topu yedi günah işlenebilir
Köpek gibi korkuyor insan yaşamaktan
bok gibi kokuşuyor
sanki söylediği kendi sözleriymiş gibi
konuşuyor
ağzına ne gelirse
eskilerin sözlerinden arta kalan

***
Sanırım şöyleydi;
Yazlar sıcak ve kurak
-ki aklını yitirebilir insan-
Akşamlar sessiz ve soğuk
-ki her kadına aşık olunabilir-

                      


...ikinci  adım

                                                        Coğrafya, bir şeyleri varsaymaktır hep
                                                        yoksa ekvator diye bir şey yok!
                                                        Fakat ben bir seferinde
                                                        Ar damarını bulabilmiştim
anatomi atlasında...
mosmor iki torba
göz altlarında
damar çatladığında
                                                       

***

Sanırım şöyleydi;
Alkol iklimi
Gurur duyarsın gece kendinle,
sabahsa çarptığın utanç duvarı...
uyku gelmeden içki bitmese
içki bitmese uyku gelmeden


 

...kinci adım


Develeri nallayıp yola koyulduk
olay mahallini terk etmeliydik
vakayı kaydetmek bana düşmüştü
düşmanların tarihçisi benden uzundu
onun şiiri dağlarda geçer
bense oturup gölleri yazdı
destanımı uydurmam tam yüz gün sürdü
ve altına bir imza atmak gerekti
eklem ağrılarım depreşti o gün
develerin kininden yola çıkarak
ve eski destancılardan ilham alarak
demin’ yazdı eserimin altına
maksat kadınım görsün de
biraz sevinsin

sanırım böyleydi



...en kinci adım


                                               Konuşurken tükürük saçıyormuşum,
                                               laf!
                                               Halt etmiş bunu size söyleyen
                                               bir kere ben kimseye kin beslemem
Hıncım depreşti yazdıkça, kinim...
bunun için böyle şirret şiirim
                                               Daktilomu silah yağıyla
                                               yağladım demin...

                                               niyetim başkaydı


 
…uygun adım

Dedim ya
ben ilkin ayak uyduramadım
uydurdular
-Ber! Kê!
-Uç! Dûrt!
-Ber! Kê! Uç! Dûrt!
her anlamsızlığın hikâyesi var
postalda nalçe vü kebleb
tabur mu manasız
yoksa tavaf mı?
pis bir damga kamuflaj
hele bozkırda
sarı zarflar içinde irin sorular;
‘Neden adamsın?’ ‘Neden kuşsun?’
Her hikâyenin bir yarası var

 

…adi adım

Cenderemdeyim
 yok bi pencere
dizinde mosmor bi başçavuş tekmesi
izinde dikkat et de anan görmesin
Dedim ya benim burda adım yok
Adım otuz bir
Aslında yirmi dokuzdu benim numaram
Çocuğun biri utanınca
31’likten
geçtim yerine
o da benim yerime
Sonra tekmiller içtimalar selamlar…
o nemli şey
önemli  şey
kurşun kalemlerle yazdığım
kurşun kelâmlar…


 

…koşar adım

Dedim ki
bir İstanbul boğazı yapıcam
kapadokyada
333 metrelik
sene 1591
-Sen de gelsen e
-Sen iyi uçuyorsun
dedi adam
dedim ya
 ne zanax ne bira
çok korkarım uçaktan
Niye?
Meselâ
hava boşlukları
Mesele
 para muslukları
İnsan uçmaz ki
 uçamaz
 uçmasın zaten
uçarsam
konamam
çok korkarım konmaktan…
Bir vakitler anlam maviydi
kavgam kırmızı
siz bir kenara çekin şu bulutları





…kan  adım

‘Burcun ne?’ dedi
burcum zerdali
Deli miyim neyim?
Yemyeşil miyim?
İyi de her güzellik ziyan olup gidiyor
anne
Bana yol gösteren bir kara balık
ve kalabalık
beni boğuyor anne
Dar
bu kabuk çok dar
Bir düğüm daha atabilsem
kanayana ya da
yanana kadar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...