12 Nisan 2012 Perşembe

GEL DE OKUMA… EN ETKİLEYİCİ BAŞLIK…




Bir yazıda başlık ne kadar önemlidir… Bir kere teknik olarak başlıksız bir yazının ne kadar iyi ve önemli bir yazı olursa olsun sanal âlemde okunma ihtimali yok denecek kadar az. Aynı zamanda şahane bir başlığın altına ipe sapa gelmez saçmalıklar yazılsa bile birçok kişi tarafından, okunmasa bile en azından tıklanacağı garantidir. Edebiyatta bazı tabirler vardır. Başlığın metni aydınlatan kandil olduğunu söyleyenler, başlığın metnin ya da eserin İmam-ı Âzam’ı olduğunu savunanlar olmuştur tarih boyunca.   Öyle başlıklar vardır ki insan bir yerde rastladığında o yazının devamını okumadan duramaz.  Başlık müstakbel okuru büyüler, çeker…

Aslında bu sanat, başlık atma sanatı daha çok gazetecilerin sanatıydı son yıllara kadar. Ama artık blog yazarları da çok kişi tarafından okunmak istiyorlarsa çarpıcı, çekici başlıklar atmak zorundalar.
İnsan önce başlığı görüyor, o başlık ilgisini çekerse yazının devamını okuyor ya da okumuyor. Bu nedenle başlıklarla yazılar arasındaki uyumsuzluk da gün geçtikçe artar oldu. Çünkü amaç o başlıkla, ortalıkta gezinen internet kullanıcısını bir şekilde çekmek ve sayfayı tıklamasını sağlamak. O kadar. Artık marketlerdeki ürünlerin ambalajları neyse blog yazılarının başlıkları da o…

Başlık çarpıcı olmalı, hayatın sırlarını açıklamalı. Öyle mütevazı olmamalı.  Ama gel de 500 sözcükte açıkla o sırları. Bir blog yazarı o çok iddialı hayat sırrını biliyorsa sizinle bu kadar kolay paylaşır mı dersiniz?
Benim çok merak ettiğim şeylerden biri de blog okurlarının bu çarpıcı başlıklarla verilen kıymetli bilgileri hayatlarında tatbik edip etmedikleri… Mesela “Flört Etmenin 10 Maddelik Raconu” başlıklı bir yazıyı okuyan delikanlı bir sonraki flörtünde bu maddelere harfiyen riayet ediyor mu? Ya da “Evlilikte Sağlıklı Cinsel Yaşam için sekiz püf noktası” “ Evliliği Daha Ateşli Hale Getirmenin 34 yolu…” gibi yazılar okunduğunda akşam kaç evde bu püf noktaları ve yollar akla geliyor. Bir de evlilik dediğimiz şey iki kişi arasında yaşanıyor. Diyelim ki bunlardan biri yazıyı okudu diğeri okumadı… Püf noktaları ve sihirli yollar hayata geçirilirken iletişim sorunu yaşanabilir.
Kimimiz bu başlıkları “ Aaa, tıpkı ben!” ya da “Tıpkı bizim Murat!” demek için tıklıyoruz belki de. “Erkeklerin Vazgeçmek İstemediği 77 Yalan!”, “ Kadınları utandıran 100 soru…” gibi başlıkları tıkladığımızda karşımıza çıkan yazıyı böyle bir duyguyla okuyoruz. Bize ya da yakınlarımıza uygun maddeler varsa “normal” olduğumuzu onaylayıp mutlu oluyoruz herhalde… Belki de “Bakalım blog yazarı doğru söylüyor mu?” diyerek örneğin kadınları utandıran o soruları en yakınındaki kadınlara doğrudan soranlar da vardır. Bilinmez.

Fakat hiç suçu olmayan masum insanları zan altında bırakan tehlikeli başlıklar da var bence. Blog yazılarını fazlasıyla önemseyip hayatın şifrelerini oralarda arayanları patlamaya hazır birer bombaya dönüştürebilecek başlıklar da yok değil…
“Yanlış Evlilikler”,  “Aldatan Kadının İşaretleri”, “ Erkeğinizin sizi aldattığını şıp diye anlamanın 99 yolu”, “Burçlara Göre Aldatma Nedenleri”… Allah aşkına söyleyin; sizce de bu başlıklar biraz tehlikeli değil mi? Kim bilir o blog yazısını okumadığı için her şeyden habersiz kaç eş ya da sevgili yersiz yere itham edilmiştir böylesi yazılar yüzünden…
Belki de bu yüzden  bu yazı dâhil birçok blog yazısını o kadar da ciddiye almamak gerek…

2 yorum:

  1. Haklısınız. Çoğunda, bu gibi başlıklarda, yazı kendine bile ait olmuyor. Altına bir alıntı yazsa ne kadar güzel olur.
    Başlık, çekim gücünün başı zaten bencede.

    YanıtlaSil
  2. Blog başlıkları, içeriğimizi yıldızlayan mükemmel eklentilerdir.. Etkileyici ve ilgi çekici blog başlıkları olmadan yayınlanan makalelerimizin pek de bir önemi yoktur.. Başlıkların önemini belirten yazıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.. Teşekkürler..

    http://www.cerezlerim.com/2014/03/gel-de-okuma-baslklarn-okuyucuyu.html

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...