18 Mart 2012 Pazar

ŞİİR KLİBİ: " BİR GÜNÜN SONUNDA ARZU"



Ahmet Hâşim

AHMET HAŞİM

Sembolizmin öncülerinden olan Ahmet Haşim, Bağdat'ta doğmuştur. Babasının Arabistan vilâyetlerindeki memuriyetleri sebebiyle düzensiz bir ilkokul tahsili görür. Aynı sebepten dil olarak da sadece Arapçayı öğrenir. Annesinin ölümü üzerine 12 yaşında babasıyla birlikte İstanbul'a gelir. 1897'de Galatasaray Sultanîsi'ne yatılı olarak verilir. 1907'de mezun olunca Reji İdaresine memur olarak girer. Bir taraftan da Mekteb-i Hukuk'a devam eder. I. Dünya Savaşı'ndaki askerliği (1914 – 1918) sırasında Anadolu'nun çeşitli yerlerini görme fırsatı bulur. 1924'te Paris'e, 1932'de de hastalığı sebebiyle Frankfurt'a gider.

Çeşitli yerlerde memur olarak çalışan Ahmet Hâşim, daha çok öğretmenlik yapmıştır. Sanâyi-i Nefise Mektebi'nde (Güzel Sanatlar Akademisi) mitoloji dersleri hocalığı ve Mülkiye Mektebi'ndeki Fransızca öğretmenliği görevlerine ölünceye kadar devam eder.
Hâşim'in sanat ve edebiyata ilgisi Galatasaray Sultanîsi'nde başlar. Bilinen ilk manzumesi "Leyâl-i Aşkım" 1901'de "Mecmua-i Edebiyye"de yayınlandı. Bu dönemde Muallim Naci, Abdülhak Hâmid, Tevfik Fikret ve Cenab Şahabeddin'in tesiri altında kaldı. Son sınıfta iken Fransız şiirini ve sembolistleri tanıdı. Bundan sonra kendi şahsiyetini gösterdi ve ilk şiirlerini kitaplarına almadı. 1905 – 1908 yılları arasında yazdığı ve Piyâle kitabına aldığı "Şi'r-i Kamer" serisindeki şiirleri hayal zenginliği, iç ahenkteki kuvvet ve büyük telkin kabiliyeti ile dikkat çekti ve beğenildi. 1909'da kurulan Fecr-i Âtî'ye girdi. "Edebiyatı ideolojinin değil, estetiğin emrine vermek" prensibinden hareket eden Fecr-i Âtî grubunun yayın organı Servet-i Fünûn dergisinde şiirler yayınladı ve Servet-i Fünûn - Edebiyat-ı Cedide - topluluğuna yapılan hücumlara makaleleriyle katıldı. 1911'de yayınlanan Göl Saatleri adlı şiirleriyle haklı bir şöhret kazandı. Fecr-i Atî dağıldıktan sonra siyasî ve edebî akımların dışında kendisine has bir şiir ve nesir anlayışının tek temsilcisi olarak kaldı.



Sizinle paylaştığım bu şiir Ahmet Hâşim’in Piyâle adlı eserinde yer alır.


BİR GÜNÜN SONUNDA ARZU

Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;
Gün doğdu yazık arkalarında!

Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrarını ömrün eder ilân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Alemlerimizden sefer eyler?

Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam

Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!

(1921)

Ahmet Hâşim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...