DEM…
Dem, kan, zaman... |
Bu yazı bu sayfadaki takipçilere ( hala herhangi bir takipçi kaldıysa…)
yaptığım bir açıklama, verdiğim bir rapor olarak değerlendirilsin
istiyorum. Bir süredir günlük yazılara
ara vermiştim. Bu planlanmış bir şey değildi. Gazetelerde olduğu gibi, “Yazarımız
yıllık izninin bir bölümünü kullandığı için yazısını yayınlayamıyoruz.”
türünden bir şey yazsam mı diye de düşündüm, yazı yazmadığım günlerde… Fakat
izinde ya da tatilde de değildim.
Aslında onlarca gece bilgisayarın başına oturdum bir şeyler yazmak için. Konu sıkıntısı filan da çekmek mümkün değildi. Hakkında yazılacak onlarca mühim konu geldi gündeme geçtiğimiz günlerde. Bütün bu konular üzerine söyleyecek, yazacak çok şey de gelmişti kalemimin ucuna, dilimin ucuna… Hatta onlarca sayfa yazdım, çoğunu sildim, bir bölümünü de yakın gelecekte geliştirmek niyetiyle saklıyorum. Bir başka deyişle bekliyorum.
Aslında onlarca gece bilgisayarın başına oturdum bir şeyler yazmak için. Konu sıkıntısı filan da çekmek mümkün değildi. Hakkında yazılacak onlarca mühim konu geldi gündeme geçtiğimiz günlerde. Bütün bu konular üzerine söyleyecek, yazacak çok şey de gelmişti kalemimin ucuna, dilimin ucuna… Hatta onlarca sayfa yazdım, çoğunu sildim, bir bölümünü de yakın gelecekte geliştirmek niyetiyle saklıyorum. Bir başka deyişle bekliyorum.
Neler neler tartışılmadı ki şu
geçtiğimiz bir, bir buçuk aylık zaman zarfında… “Muhafazakâr sanat”,
“Tiyatroların özelleştirilmesi”, “ Memur maaş zamları” , “Havayolu işçileri”, “Kürtaj”… Gazeteleri,
televizyonları takip eden herkes kendisine aynı şeyi soruyor olmalı; “Acaba
gündem başka ülkelerde bu kadar hızlı değişir mi? ” Gündem her gün değişiyor
gibi görünse de gündemi meşgul eden mevzular gündelik sıradan ayrıntılar değil.
Hayatı, hayatımızı kökten etkileyecek şeyler hepsi de…
Gündem… Günlük yazılar yazan biri
şu gündem dediğimiz şeyi yakından takip etmeli. Peki, nedir gündem? Türk Dil
Kurumu Sözlüğü’ne göre iki tanımı var gündemin. Biri; “Yaşanan günlük olaylar.” Diğeri ise, “Toplantılarda görüşülecek konuların bütünü.” Eski söylenişiyle, ruzname… Aslında ruzmane, olayların zaman sırasına göre yazılmış bulunduğu defter
anlamına geliyor ama günümüzde gündem sözcüğüne yüklediğimiz anlama da sahip. Yani
tam da bizim bugün blog dediğimiz şey… Blog sözcüğünün anlamlarına bakalım.
Blog yazarı Peter Merholz, blog sözcüğünü
internette yayımlanan günce olarak tanımlamış 1999 yılında. Ogün bugündür de bu
anlamda kullanılıyor sözcük. Gemi güncesi, seyir defteri, günce anlamlarına da
geliyor blog.
Gündemin bizde olduğu gibi delice
bir savruluşla belirlendiği bir yerde gündem üzerine yazılar yazmak pek akıl
karı değil bence. Ama yaşananlar tartışılanlar öyle hayati şeyler ki an geliyor
Fuzuli’nin şiiri çınlıyor insanın kulaklarında;
“ Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Çektiğim âlâmı bir ben bir de
Allah’ım bilir. ”
Fakat bu durumda olan tek kişi
ben değilim biliyorum. Benim de okuduğum takip ettiğim bloglar, blog yazarları
var. Çoğunun son günlerde gündemi meşgul eden meseleler karşısındaki hali
benimki gibi. “Sussam gönül râzı değil, söylesem kâr eylemez.” Demese de çoğu
yazar bu kapıya çıkacak manalı suskunluklar içindeler.
Bununla birlikte ticaret erbabı
köşe yazarları böylesi sıkıntılar çekmiyorlar nedense. Işık hızıyla değişen
gündem onların yazılarında iki karşıt görüş çerçevesinde her gün rahatlıkla
işleniyor.
Sözün özü; ben gündemin, gündemdeki
mühim mevzuların demlenmesini beklemeyi tercih ediyorum. Birkaç gün içinde
tüketiliveren hayati meselelerin zamanla bambaşka türlerde ürünlere ilham vereceğine
inanıyorum çünkü… Üç gün tartışılan sonra unutulan bir mesele belki bir şiirin
kalbini oluşturacak zamanı gelince. Bir başkası bir öykünün, bir oyunun, bir
romanın belki de…
Bunun için de kendisini derinden
etkileyen meselelerin demlenmesi beklemeli insan...
Çünkü “dem”, hem “kan” demektir, hem “zaman”…
gerçekten can dostsunuz tekrar güzel bir yazı ile karşımızdasınız ve çok sevindik :) zaman tabikide önemli .yazdıklarınızdan durum anlaşılmıştır.şiirlerinizide sizin sesinizden duymayı isteriz :) can dost hoş geldin.F.E
YanıtlaSilbu blog açık kaldığı sürece ben takibe devam edicem.. ama siz de biraz çabuk demlenin olur mu:)) fnç
YanıtlaSil